Buyuknet

Eğitim => Türkçe Ansiklopedi => Edebiyat ,Türkçe => Konuyu başlatan: tarantula901 - 22.10.2010 - 03:08

Başlık: Sanatsal metin ve öğretici metin örnekleri
Gönderen: tarantula901 - 22.10.2010 - 03:08
Sanatsal metin ve öğretici metin örnekleri

Edebi metiinle (Sanatsal Metin)


Bir insan ilgilense de ilgilenmese de edebiyat yaşamımızın en önemli belirleyicilerindendir. Yalnızca kimileri bunun ayrımındadır kimileri ayrımında değildir. Bunun için bir metnin edebi olması nasıl gerçekleşiyor’un da bilinmesi gerekir.

* Edebi metnin en temel özelliği kurmaca olmasıdır. Kurmaca: Gerçek yaşama bağlanan; ama gerçek yaşamı birebir anlatmayan o yaşama alternatif bir dünyadır. Gerçek sanatçının amaçladığı anlam kurgusu içinde değişikliğe uğrar.

* Sırf kurmaca olması da edebi olma özelliği kazandırmaz metne.

* Edebi metnin soyut anlam boyutu vardır. Bu nedenle anlam yüzeyde ve görünür değil derinde ve gizlidir. ( Bu her şeyi imgeye boğmak mecaza büründürmek değildir. )

* Bu yönüyle de sınırlayıcı değil özgürleştiricidir. Tek sınır alıcının yorum gücündeki sınırlılıktır.

* Bu durum onun çokanlamlılık boyutunu öne çıkarır. Edebi metinde çok anlamlılık hem anlam boyutuyla (bağdaşıklık) hem de dilbilgisel boyutuyla (bağlaşıklık) vardır. Yani çokanlamlı ve de çok anlamlıdır.

* Edebi (kurmaca) metnin yalnız kendi iç gerçekliği vardır.

* Her edebi metin bir yönüyle kendinden öncekilere (art-alan) bağlanırken bir yönüyle de gelecek metinlere (ön-alan) kaynaklık eder.

* Farklı bir bakış açısıyla sunulması önemlidir edebi metnin.

* Edebi metinlerde dil şiirsellik işleviyle kullanılır.

* Yüksek bir söyleyiş (üslup) vardır edebi metinde.

* Metindeki öğeler anlamsal mantıksal ve biçimsel olarak birbirleriyle ilişkilidir.

* Edebiyatın dolayısıyla edebi metnin malzemesi dildir.

* Edebi metinde işlenmiş bir dil vardır.

* İşlenmişlik aynı zamanda bir özen ve düzenleme gerektirir.

* Edebi metinde dil birliklerinin ve metnin kendisinin çağrışımsal boyutu vardır.

* Yararı görünür değil; ama yaşamsaldır “insan” için
.
* Hazza dayalıdır.

* Estetik hep en önemli öğedir edebi metin için.

* İnsana insani olanı sezdirir; insanı insan yapmak gibi çok önemli bir işleve sahiptir.

* Özneldir.

* Özgündür.

* Değerlidir.

* Duygu ve hayale dayanır; ama akılla dizgeleştirilir.

* Kalıcıdır; ama arkeolojik bir kalıcılık değildir bu.

* Özel bir iletişim aracıdır.

* Bilinç ve zevk değişimi sağlar.

* Lezzet ve tat verir edebi metin.

* Anlam kesinleşmesi hep erteleme halindedir edebi metinde.

* Çeşitli uyum öğelerinden yararlanır.

* Söz ve anlam sanatlarından yararlanılır.

* Dilin ya da sözcüklerin farklı şekilde bağdaştırılmasıyla yeni anlatım olanakları yaratılır.

* Dile sapmalar yaşatılır.

* İnsana özgü bir yaratımdır ve amaçlıdır.

* Dilin tüm olanaklarından yararlanılır.

* İfade edilemez denileni ifade ediştir.

* İnsanın var oluş koşullarıyla mutlaka ilişkilidir.

* Öğretici bir üslup kullanmaz; ama bilgi de verir.

* Diğer bilimlere kaynaklık eder.

* Başkaldırıcıdır.

* Öznesinden (yaratıcı) ayrı ve bağımsız bir varlıktır. Başka bir özne (okur) tarafından da yaratılır ve “estetik değer alanı “ oluşur.

Öğretici Metin(Özet Metinler)

Öğretici metinler bilgi ve haber vermek ikna etmek kanıları değiştirmek uyarmak düşündürmek yönlendirmek tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlerdir.

Öğretici metinler ele aldığı konuya göre çeşitli türlere ayrılır. Bu türlerin hepsinin konuyu ele alış biçimi ve üslubu farklılık gösterir.

Öğretici metinler şu şekilde gruplandırılmaktadır:

Tarihî metinler: Tarih olaylarının ele alındığı anlatıldığı metinlerdir.

Felsefî metinler:Felsefî konuları ve felsefenin varlık bilgi değer gibi konularını ele alan metinlerdir.

Bilimsel metinler: Bilimsel araştırmaları açık ve kesin bir dille  delillere dayanarak anlatan metinlerdir.

Gazete çevresinde gelişen metin türleri:

Makale deneme sohbet fıkra eleştiri röportaj gibi gazete çevresinde oluşan metinlerdir.

Kişisel hayatı konu alan metin türleri:

Hatıra (anı) gezi yazısı biyografi mektup günlük gibi kişisel hayatla ilgili olan metinlerdir.

Öğretici metinlerin incelenmesinde hangi özellikler göz önünde bulundurulur?

Öğretici metinlerin incelenmesinde aşağıdaki özellikler göz önünde bulundurulur:

a) Metin ve zihniyet: Her metin yazıldığı dönemin sosyal ekonomik siyasî yapısını sanat anlayışını yansıtır. Dönemin bu özelliklerine zihniyet diyebiliriz. Metin yukarıda sayılan unsurların hiç birine indirgenemez çünkü metin bunların hepsinden yararlanılarak oluşturulan bir bütündür. Bir metinde metnin yazıldığı dönemin özellikleri metne sindirilmiş bir şekilde yer alır. Bu özellikler metinle bütünleşir. Bir metni incelerken metinden dönemin zihniyetine ait ipuçları tespit edilir.

Öğretici metinler; toplum kültür ve sanat hayatıyla ilgili düşüncelerin dile getirildiği okuyucunun bu konularda bilgilendirilmeye çalışıldığı metinlerdir. Bu nedenle bu metinler aynı zamanda yazıldığı dönemin bu konulara bakış açısını da yansıtan belgelerdir.

Metinlerde ele alınan konular kullanılan dilin özellikleri seçilen sözcükler tutum ve davranışlar da dönemin zihniyetini yansıtan öğelerdir.

B)Yapı (plan)

Metnin yapısı kendi içinde anlam bütünlüğü olan birimlerin bir düzene bağlı olarak birleşmesi sonucu oluşur. Bu birimler paragraflardır. Ayrıca paragraflarda kendi içinde anlam birliğine sahip cümle kümelerinden oluşur. Bu kümeler yeri zamanı mekânı kişiyi ve durumu ifade ederler.

Paragraftaki birlik ve bütünlüğü sağlamak için giriş gelişme ve sonuç bölümlerindeki cümlelerin dil ve fikir yönünden birbiriyle bağlantı kurmasını sağlayan bağlayıcı öğeler vardır. Köprü kelimeler diye de nitelendirebileceğimiz bu öğeler cümle başı edatları zamirler sözcük ve sözcük gruplarıdır.

Cümle başı edatları: Cümleleri birbirine bağlayan boşluklar arasında geçiş köprüleri kuran hatta oysa şöyle ki meğer nitekim bunun gibi bununla beraber... gibi cümle başı edatları yerli yerinde kullanılmalıdır.

Zamirler: Bağlantıyı kuran zamirler bir önceki cümlede geçen bir ad veya kavramın bir sonraki cümlede yerini tutarak cümleler arasında birliğin sağlanmasına katkıda bulunur.

Sözcük ve sözcük gruplarının tekrarı: Bir önceki cümlede geçen sözcük ve sözcük grubu bir sonraki cümlede tekrarlanarak cümleler arasında bağlantı kurar.

Aşağıdaki örnekte bağlayıcı öğeler italik olarak gösterilmiştir:

"İnsanın içini dökmeden edemediği dakikalar olur. Bir dost bu dakikalarda erişilmez bir değer kazanır. Ama her şey bir dosta söylenmez ki? Onun için hele bir insan bir yazarsa içinin gizli kıvrımlarını görmesini biliyorsa masanın başına geçip kalemi eline almadan edemez. İşte günlük dediğimiz yazarın kendi kendisi ile alçak sesle konuşmasından başka bir şey olmayan o günü gününe tutulmuş hatıralar bu iç dökme ihtiyacından doğmuştur. Böyle bir yazar kendisi için günlüğünü tutar. Bu bakımdan sessiz bir konuşma olan bu çeşit günlükleri bir edebiyat türü saymaya imkân yoktur."

Suut Kemal Yetkin

Öğretici metinler giriş gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan bir bütünlük gösterir.

Bir eseri yapı bakımından incelerken metnin yazılış amacı amaca uygun anlatım biçimi hedeflenen okuyucu kitlesi yapıyı meydana getiren birimlerin bağlanışı ve sıralanışı gibi özellikler üzerinde durulur.

İçerik ve yapı birbirini bütünleyen öğeler olarak ana düşüncenin oluşumunu sağlar.

Yukarıda Suut Kemal Yetkin'e ait olan paragrafta metni oluşturan birimler bir ana düşünceyi ortaya koymak için bir araya gelmişlerdir. Metnin ana düşüncesi son cümlede vurgulanmıştır: "Sessiz bir konuşma olan bu çeşit günlükleri bir edebiyat türü saymaya imkân yoktur."

c.Ana Düşünce

Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek öğretmektir. Ama ne öğretilmek isteniyor? Metinde ele alınan bize verilmek istenen düşünce nedir? Yazı ne amaçla yazılmıştır? Yazıdan çıkaracağımız sonuç nedir? İşte bu soruların cevabı ana düşüncedir. Metnin tamamının iletmek istediği düşüncenin en kısa yoğun ifadesine ana düşünce denir.

Öğretici metinlerin incelenmesinde metnin ana düşüncesini tespit etmek gerekir. Eğer biz bu düşünceye ulaşamamışsak metni yeterince anlamamışız demektir.

Ana düşünceyle metnin kaleme alındığı dönem arasında ilişki kurulabilir. Zira metnin kaleme alındığı dönemin sosyal ve siyasî yapısı tartışılan sanat anlayışları ana düşüncenin oluşmasında etkili olur.

Öğretici metin türlerine göre ana düşüncenin oluşumu farklılık gösterir. Ana düşünce olarak;

felsefî metinlerde soyut bir kavram

bilimsel metinlerde teknik bir gelişme

tarihî metinlerde ve makalede siyasî bir düşünce

deneme sohbet gezi anı gibi metinlerde sosyal yeni bir buluş ifade edilir.

D. Dil ve Anlatım

Öğretici metinlerde dil bir nesneyi bir kavramı bir olayı anlatmak açıklamak ve bildirmek ve okuyucuyu uyarmak harekete geçirmek üzere kullanılır. Metnin dili; ifade edilmek istenen düşünceye seçilen anlatım türüne ve hitap edilen okuyucuya kullanılan iletişim aracına göre değişir. Hitabetin diliyle sohbet türünün deneme türüyle makale türünün anlatımı aynı değildir. Aynı manzaraya farklı açılardan bakıldığında aynı şey görülmez. Bu farklılık bakış açısından kaynaklanır. Bir konuya farklı bakış açılarından yaklaşılabilir. Bilgi inanç düşünce farklılığı kültürel çevre psikolojik özellikler bakış açısını belirler. Bütün bunlaryazarın anlatımını etkiler.

Aynı konu farklı yazarlar tarafından ifade edilebilir. Ancak sonuçta hiçbir yazarın anlatımının birbirine benzemediği görülür. İşte bu farklılık üsluptan kaynaklanmaktadır. Üsluba yazarın anlatım tarzı diyebiliriz. Yazarın kurduğu cümleler kelime seçimi cümle yapısı kelimelere kazandırdığı anlam anlatımının açık tutarlı anlaşılır olup olmadığı o yazarın üslubunu ortaya koyar.

Uslubu Seyit Kemal Karaalioğlu bakın ne güzel tanımlıyor:

"Uslûp; sanatçının özel yapış yolu; yazarın duyuş düşünüş ayrılığı; cümlelerin uzunluğu kısalığı; kelimeleri seçişi yazısının ahengindeki ayrılıklardır. Üslûp için; ifade tarzı usul yol da denilebilir. Üslûp insanın özünden doğar. Edebî eserler ancak üslûplarının kuvvetiyle ölümsüzlüğe erişirler.

Sanat eserlerinde kompozisyonlarda insanın düşünüşlerine duygularına hayâllerine heyecanlarına verdiği biçim üslûp'tur. Güzel yazı yazmanın en önemli niteliği üslûpta kendini gösterir yazı yazmak sanatı; kusursuz yazmak hüneri istenilen üslûp eksersizle elde edilebilir. Tıpkı yüzmenin yüzerek öğrenildiği gibi."

Metinlerin türleri ile kullanılan kelimeler arasında sıkı bir ilişki vardır.

Bilimsel metinlerde çok sık bir şekilde terimlere yer verilir.

Makale türündeki metinlerde doğal dil kullanılır. Dil değişik yorumlara kapalıdır. Sözcükler genellikle ilk anlamlarında kullanılır.

Felsefî metinlerde dil kavram boyutuyla sözcükler günlük hayattaki anlamlarından soyutlanmış bir görev yüklenerek karşımıza çıkar.

Deneme sohbet anı gibi türlerde dil öznel bir şekilde kullanılır. Sözcüklere yeni anlamlar yüklenir.

Hitap edilen kitle de öğretici metinlerin dilinin oluşumunda etkili olur.

Antik dönemde düzey bakımından üslup yüksek orta ve alçak üslup olmak üzere üç gruba ayrılmıştır:

Örnek:

Yüksek üslup düzeyi son uykusuna dalmak

Orta üslup düzeyi ölmek

Alçak üslup düzeyi gebermek



e) Metin ve Gelenek:

Öğretici metinler incelenirken metnin hangi geleneğe bağlı kalınarak yazıldığı sanatçının gelenekle ilişkisi tespit edilir.

Felsefe bilim gazete çevresinde gelişen ve kişisel hayatı konu alan metinler yapı tema dil ve anlatım gibi konularda tarihî akış içinde kendi geleneklerini oluşturur. Ancak her dönem bunlara yeni öğeler ve değerler katarak zenginleştirir.

Her metin yapı tema dil ve anlatım bakımlarından aynı türde daha önce yazılmış metinlerden yararlanılarak oluşturulur.

Türk edebiyatında nesir türü Tanzimat Dönemi edebiyatından sonra gelişmeye başlar. Daha öncesinde Türk edebiyatında Batılı anlamda bir nesir geleneği yoktur. Makale deneme gazete... türündeki yazılar Batı edebiyatı örnek alınarak kaleme alınmış ve günümüze kadar kendi geleneğini oluşturarak sürmüştür.

F ) Öğretici Metinlerde Anlam

Öğretici metinlerde söz ve söz öbekleri (grupları) daha çok ilk anlamlarıyla kullanılır. Bundan dolayı öğretici metinlerde anlam okuyucuya mekâna ve zamana göre değişmez. Yani okuyucu zaman ve mekân faktörleri öğretici metinlerin anlamını etkilemez. Bu bakımdan öğretici metinler edebî metinlerden farklılık gösterir.

İyi bir edebî metin birden çok anlama ve yorumlamaya açık olan metindir. İyi bir öğretici metin ise yazarın anlatmak istediği anlamı yorumlamaya meydan vermeden ileten metindir.

Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek aydınlatmak açıklamaktır.

Örnek 1

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor kendisini sevilmeye lâyık görmediği için. Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için..

W..SHAKESPEARE

Yukarıdaki metinde insanların korkma nedenleri açıklanmıştır. Dolayısıyla bu metinin yazılış amacı açıklamaktır. Metinde kelimeler ilk anlamlarıyla kullanıldığı için her okuyucu bu metinden aynı anlamı çıkarmaktadır.

Örnek 2

Tabiat ile hayat insanoğlunun şekil vererek güzel ve faydalı eserler vücuda getirebileceği muazzam bir malzeme deposudur. Resim mi yapmak istiyorsunuz? Dünyada renkten ve boyadan çok ne var? Hakiki bir ressam konu bakımından da bir sıkıntı çekmez. Bütün tabiat ve hayat işlenecek konu ile doludur. Mühim olan herhangi bir konu etrafında bir renk kompozisyonu vücuda getirmektir.

Mehmet KAPLAN

Mehmet Kaplan'a ait olan ikinci metin okuyucuyu aydınlatmak amacıyla yazılmıştır.

Örnek3

Yalınlık:


Yalınlık; sadelik gösterişsizlik bir düşünceyi herkesin anlayabileceği bir açıklıkla anlatma; süssüz ve kısa anlamı kuvvetli ve kesin sözdür. Hiçbir özentiye yer vermeyen cümle; gereksiz süslerden eskimiş anlamı iyi bilinmeyen kelimeleri kullanmaktan çekinme yalınlık için gereklidir.

Yukarıdaki metin yalınlık hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Yine bu metinde kelimeler öz anlamlarında kullanıldığı için her okuyucu metinden aynı anlamı çıkaracaktır.

g. Metin ve Yazar

Edebî metinlerde metnin yazarıyla metin arasında sıkı bir ilişki olduğunu belirtmiştik. Bu ilişki öğretici metinlerin bir kısmı için de geçerlidir. Deneme sohbet fıkra anı gezi gibi metinlerde yazarın hayatında yer etmiş olaylar beklentiler özlemlerin izleri de yansır. Fakat ansiklopedi makale tarih gibi bilimsel metinlerde yazarın kişiliği metne yansımaz. Çünkü bu metinler nesnel bir anlatımla kaleme alınır.
amacıyla sezdirdiği anlamı metnin anlamının zaman içinde değişip değişmediğini metnin okuyucuda uyandırdığı duyguları yorumlar.

h)Yorum

Okuyucu öğretici metni inceledikten sonra metnin yapısı düşüncesi anlatımı yazılış