Buyuknet
Eğitim => Türkçe Ansiklopedi => Matematik - Geometri => Konuyu başlatan: tarantula901 - 13.10.2010 - 02:03
-
Filolayos ve Pisagorcular, antik Yunan felsefesinde önemli bir yer tutan iki akımdır. Her ikisi de matematiksel düşünceyi evrenin temel yapısını anlamak için kullanmışlardır. Filolayos, MÖ 5. yüzyılda yaşayan bir filozoftur ve felsefi sistemi matematiksel prensiplere dayanır. Ona göre, evren matematiksel düzenlemelerle işleyen bir düzendir. Filolayos, evrenin merkezinde ateşli bir "Merkez Ateşi" olduğunu ve diğer gezegenlerin bu merkez etrafında döndüğünü savunmuştur. Bu düşüncede matematiksel oranlar ve geometrik ilişkilerin önemli bir rol oynadığı görülmektedir.
Pisagorcular ise matematiğin evrenin temel yapısını açıklamak için kullanılabileceğine inanan bir grup felsefeci ve matematikçidir. Pisagorcular, matematiksel ilkelerin fiziksel dünyanın temelinde yattığını savunmuşlardır. Onlara göre, tüm doğa olayları matematiksel ilişkilerle açıklanabilir. Örneğin, müzikteki sesler ve titreşen teller arasında matematiksel bir ilişki bulunduğunu göstermişlerdir. Bu tür doğal fenomenlerin anlaşılması ve kontrol edilmesi için matematiksel ilişkilerin dikkate alınması gerektiğine inanmışlardır.
Pisagorcular, doğadaki tüm olguların matematiksel yasalara uyması gerektiğine inanmışlardır. Onlara göre, sayılar doğal nesnelerin temel özünü belirler ve fiziksel nesneler matematiksel ilişkilerin yansımalarıdır. Fiziksel dünya, matematiksel ilkelerin gözetimi altında sürekli bir düzen içinde bulunur. Pisagorcuların bu görüşleri daha sonra Platon'un İdealarıyla ilişkilendirilmiş ve fiziksel olgusallıktan daha yüksek bir düzene ait olarak yorumlanmıştır. Pisagorcular ayrıca karşıtlık kavramını da benimsemişlerdir. Her olgunun bir karşıtı olduğuna inanmışlar ve bu karşıtların uyum içinde çalışarak düzeni sağladığını düşünmüşlerdir.
Pisagorcuların felsefesi, Herakleitos'un felsefesiyle Parmenides'in fikirlerini uzlaştırmaya çalışan metafiziksel çoğulcuların çabalarının bir sonucudur. Onlar, evrenin sürekli bir değişim içinde olduğunu ve aynı zamanda sabit ve değişmez bir düzene sahip olduğunu birleştirmeye çalışmışlardır. Matematiksel düşünce, bu çatışan görüşleri uzlaştırmak için bir çözüm sunmuştur.
Filolayos ve Pisagorcular, matematiksel düşünceyi evrenin temel yapısını açıklamak ve anlamak için kullanmışlardır. Onlar, matematiğin evrenin işleyişine dair önemli ipuçları ve prensipler sağladığına inanmışlardır. Bu düşünceleri, antik Yunan felsefesinde ve sonraki dönemlerde matematik ve felsefe arasındaki ilişkinin gelişmesine katkıda bulunmuştur.