Buyuknet

Eğitim => Türkçe Ansiklopedi => Tarih => Konuyu başlatan: tarantula901 - 26.04.2014 - 01:24

Başlık: 17.Yüzyıl Osmanlı (Osman Han III)
Gönderen: tarantula901 - 26.04.2014 - 01:24
17.Yüzyıl Osmanlı (Osman Han III)

Osmanlı sultanlarının yirmi beşincisi ve İslam halifelerinin doksanıncısı. Sultan İkinci Mustafa Hanın oğlu olup, 2 Ocak 1699’da Şehsüvar Sultandan doğdu. Şehzadeliğinde mükemmel bir eğitim görerek büyüdü. Zamanını, din, edebiyat ve tıp kitaplarını okuyarak kendisini yetiştirmekle geçiren Üçüncü Osman, 13 Aralık 1754 tarihinde ağabeyi Birinci Mahmut Hanın vefatı üzerine sultan oldu.
Sultan Üçüncü Osman, 2 Ocak 1755’te Eyüp Camiinde kılıç kuşandı. O devre kadar, yeni padişah tahta çıktığı zaman mukataa, timar ve zeamet sahiplerinin beratları yenilenerek bir cülusiye vergisi alınırdı. Hazine dolu olduğu için, Sultan Osman bu vergiyi affetti. Ayrıca emeklilere de cülus bahşişi dağıttı. Sultan Üçüncü Osman’ın tahta çıktığı 1755 kışı çok şiddetli geçti. Haliç dondu ve deniz yol oldu.

Osman Hanın saltanatı huzur ve sükunla başladı. Belgrad Muahedeleriyle başlayan sulh dönemi devam etti. Rus sınırındaki bazı olaylar, Rusya ile bir ihtilafa yol açacak gibi göründü ise de, iki tarafta da sulh bozulmadı. Hudutlarda bazı ayaklanmalar oldu. Mısır’da Memluklar başkaldırdılarsa da olaylar kısa sürede bastırıldı. Üçüncü Osman Han bu olaylarda ihmali görülen Veziriazam Bahir Mustafa Paşayı azlederek yerine Birinci Mahmut zamanında iki defa sadrazamlık yapmış olan Hekimoğlu Ali Paşayı getirdi (15 Şubat 1755). Fakat Hekimoğlu, kısa bir süre sonra sadaretten alınarak, yerine başdefterdar Naili Abdullah Paşa getirildi. Naili Abdullah Paşa da üç ay gibi kısa bir süre sonra azledilerek yerine Silahtar Bıyıklı Ali Paşa tayin edildi. Bu sırada İstanbul tarihinin en büyük yangını oldu. 28 Eylül 1755’te Hocapaşa semtinde çıkan yangın, dört kola ayrılarak büyük bir afet haline geldi. Yaklaşık otuz altı saat süren yangın sonunda Paşakapısı da yandığından, sadaret dairesi bir müddet Kadırga Limanındaki Esma Sultan Sarayına nakledildi.

Sadrazam Silahtar Ali Paşanın rüşvet aldığını anlayan Sultan Üçüncü Osman, Ali Paşayı 25 Ekim 1755’te görevden azlederek cezalandırdı ve yerine Yirmisekiz Çelebizade Said Mehmet Efendiyi getirdi. 6 Temmuz 1756’da, Sultan Üçüncü Osman devrinin ikinci büyük yangını oldu. Bu yangın, İstanbul’un dörtte üçünü kül haline getirdi. Cibali taraflarında başlayan yangın, on üç kola ayrıldı. Unkapanı, Süleymaniye tarafları, Vefa’dan itibaren Şehzadebaşı, eski yeniçeri odaları, Langa tarafları, Zeyrek, Saraçhane, Etmeydanı, Aksaray, Davutpaşa İskelesi, Fatih, Sultanselim, Ali Paşa Çarşısı, Ayakapısı semtleri harabe haline geldi. Yangının ardından, İstanbul’un yeniden inşası için büyük bir imar faaliyeti başladı.

Sultan Üçüncü Osman Han, padişahlığının üçüncü senesinde, 29 Ekim 1757’de vefat etti. Yeni Cami yanındaki kardeşi Birinci Mahmut Hanın türbesine defnedildi.

Sultan Üçüncü Osman, fakirlere, düşkünlere çok acıyıp, onlara karşı daima cömert ve şefkatli davranırdı. Tebdil-i kıyafetle İstanbul’da dolaşıp, halkın dertleriyle bizzat alakadar olurdu. Haksızlıkların önüne geçip, tamiri mümkün olanları tamir ederdi. Müslim ve gayrimüslimlerin kıyafet ve nizamını ve davranışlarını dikkatle takip etti. Yalan ve rüşvetle amansız bir şekilde mücadele etti. Kim olursa olsun rüşvetçiyle yalancıyı asla affetmedi. Kadınların dikkat çekici kıyafetlerle sokağa çıkmalarını yasakladı. İmar faaliyetlerine önem vererek Üsküdar’da İhsaniye Camii ve İhsaniye Mescidini yaptırdı. Ağabeyi Birinci Mahmut Hanın başlattığı cami inşasını bitirerek Nuru Osmaniye adı ile ibadete açtı. Caminin yanına medrese, kütüphane, imaret, sebil ve çeşme de yaptırıp tamiratı ve masraflarının karşılanması için vakıflar tesis ettirdi. Midilli Adası Siğri Limanında, Malta korsanlarına karşı bir kale inşa edilerek tahkim edildi. Babıalinin inşası tamamlandı. Ahırkapı Feneri de Sultan Üçüncü Osman devrinde yapıldı.